Siz olsanız ne yapardınız?

Burçin, Türkiye’de on yıldır faaliyet gösteren Türk ortaklı İtalyan Salutto ilaç şirketinde insan kaynakları departmanı direktörü olarak dört hafta önce çalışmaya başlamıştı. Kendinden önceki direktör 3 yıl boyunca, üç kişiden oluşan bir ekiple çalışmış birçok hatalı uygulama yapmıştı. Şirket çalışanları insan kaynakları departmanına güvenmiyordu. “İK yöneticisine yakın değilsen atanamazsın.” söylentisi ayyuktaydı. Çalışan devir oranı kabul edilebilir sınırların çok üstündeydi. Durum böyleyken bile çalışan bağlığı araştırması sonuçları iyi çıkıyordu. Hatta yapılan araştırma sonuçlarına göre yılın “en iyi işyeri” ödülü almışlardı. Gerçi sonuca İK departmanı dahil tüm çalışanlar şaşırmıştı.

Olan biteni tüm açıklığıyla genel müdür Carlo’dan öğrenen Burçin, şirketin değişimine kendisinin katkısı olacağı inancıyla görevi kabul etmişti. İlk haftasında şirketteki tüm yöneticilerle birebir görüşmüş durumu daha iyi kavramıştı. Görüşmelerde konuşulanlar arasında çalışan bağlılığı araştırmasının sonuçları da vardı. Yöneticiler “Ekiplerimiz zaten değişen bir şey olmayacak diye ya ankete katılmıyorlar, ya da katılsalar bile umursamadıkları için yüksek puan veriyorlar.” demişti.

Şirketin Türk ortağı büyük bir holdinge bağlıydı ve holdingden atanmış bazı tepe yöneticiler holdingin sahibi aileye yakın oldukları için kendilerini dokunulmaz görüyorlardı.  Göreve iki ay önce başlayan İtalyan genel müdür şirketin içinde bulunduğu durumun farkındaydı. Değişime İK departmanından başlamıştı.  Burçin’i holding dışından şirkete almıştı ve tüm çalışanlarla sıkı temas halinde bulunacak daha büyük bir İK departmanı kurmasını istiyordu. Artık bir şeylerin değişeceğine tüm çalışanları inandırmak istiyordu.

33 ülkede faaliyet gösteren şirketin genel merkezinde yakın zamanda yapılan toplantıda önümüzdeki yıl için ortaya çıkan

Global iş stratejileri;

  1. Mevcut pazarları derinleştirip ürün gamını ve tüm ürünlerde satışları arttırmak,
  2. Yeni pazarlara girmektir.

Organizasyonel gelişim için konsantre olduğu alanlar;

  • Güçlü liderlik formasyonu sağlamak – Hızlı büyüyen organizasyonda yeni atanan yöneticilerin yetkinliklerinin olmaması sebebiyle gündeme alınmıştır
  • Uzun mesai saati olan ofislerde (Türkiye bu duruma dahil) IT alt yapısı ve çalışan yetkinliklerinin geliştirmek ve personel sayısını arttırmak
  • Stratejik iş birimleri arasındaki silolaşmayı önlemek
  • Satış, pazarlama ve operasyon arasındaki iş birliğini arttırmak

Global büyüme stratejilerine uygun olarak, tüm dünyadaki ofislerinde olduğu gibi Türkiye ofisinde de işe alımın odak noktası kıdemli satış uzmanları, kıdemli ürün yöneticileri ve yeni mezun ürün yönetici adaylarıdır. İşe alım ve çalışan bağlılığı arttırıcı çalışmalar her ülkenin kendi İK ekibinin inisiyatifine bırakılmıştır.

Burçin’in ilk günlerde tüm kademelerdeki yöneticiler ve çalışanların bir kısmı yaptığı görüşmeler; global ofisten gelen strateji ve gelişme öncelikleri ve Carlo ile yaptığı görüşmeler neticesinde ilk üç ay için başlatacağı çalışmalar:

  • Güçlü bir liderlik formasyonu sağlamak
  • İK ekibini yapacağı işe alımlarla güçlendirmek
  • Uzun mesai saatlerini azaltmak
  • Performans değerlendirme sistemini geliştirmek
  • Satış ve pazarlama departmanları için işe alım yapmaktır

Burçin, işe alımı doğru yapabilmek için şirketi tüm gerçekleriyle çok iyi anlatmanın gerekli olduğuna inanıyordu. Diğer yandan mevcut durumdaki gerçekler, bir işveren olarak Salutto Türkiye’yi çok cazip kılmıyordu. Çalışan bağlılığı anketini daha iyi yorumlamak için strateji departmanı yöneticisi Murat ve işe alım iletişimini daha iyi yapabilmek için kurumsal iletişim direktörü Ezgi’den yardım istedi ve böylelikle ilk proje ekibini kurmuş oldular. Şirketin şu anki durumunu net ifade ederek ve gelecekteki olası durumları anlatarak İK iş ortakları Berk ve Bartu’yu işe aldı. Artık projelere el atma zamanı gelmişti.

Eski bir dostum olan Burçin benimle buluşmak istediğinde uzun saatler sohbet edebileceğimiz bir hafta sonunu ayarladık. Kitapta okuyacaklarınız bol kahve içilen samimi bir sohbetten derlenmiştir.

Sevgili okurlarım,

Sizlere ilk sorularımı sormak istiyorum:

  1. Siz Burçin’in yerinde olsanız yukarıdaki dört maddeye yeni bir şey ekler miydiniz?
  2. Hangisi ile başlardınız?
  3. Neden?
  4. Nasıl?

Yanıtlarınızı

casestudy@realta.com.tr

adresinden bana gönderebilirsiniz. Yanıtları derleyip anonim olarak www.hrpicks.com üzerinde yayınlayacağım.

 

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *